Tarımsal üretimi artırmak için uygulanan politikalar pek çok alanda ekolojik yıkım yaratmıştır. Bunları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
1- Topraklar: Dünyanın ekilebilir topraklarının tamamı tarıma açılmış ama son yıllarda bu alanlar özellikle endüstriyel tarımım yıkıcı etkilerinin sonucu azalmaya başlamıştır. Erozyon, tuzlanma ve kuraklık artmış, endüstriyel tarım yüzünden toprağın doğal yapısı değişmiştir. Kimyasal kirlenme hem sanayi, hem de tarımsal kaynaklı olarak artmıştır. Kentleşme, turizm ve sanayi tarafından özellikle birinci sınıf tarım alanları geri dönüşümsüz bir şekilde yok edilmektedir.
2- Sular: Endüstriyel tarım nedeniyle yer üstü ve yer altı su kaynakları kurumaktadır. Kuraklık kalıcı ve geri döndürülemez gibi görünmektedir. Sulak alanlar ve buralardaki yaşam, artan tarım alanı ve su ihtiyacı nedeniyle yok edilmektedir. Artan sanayi ve kentsel su ihtiyacı tarımsal alanda kullanılabilecek suyu çekmekte, sınai ve kentsel su kullanımının hem payı hem de miktarı artmaktadır. Küresel ölçekte zenginleşen ülkelerde bireyler kişisel olarak daha fazla su tüketmektedirler bu oranlar bazen ortalama sekiz kattan daha fazla olabilmektedir.2
3- Köylü nüfus: Dünya nüfusunun yarısı kentlerde yarısı köylerde yaşamaktadır.(Şekil 2) Tarih boyunca kentleri besleyen kırsal alanlar artık besleyemez duruma gelmiştir. Tüm dünyada uygulanan küresel politikalar dinamik kırsal nüfusu yoksullaştırmakta ve ucuz işgücü olmaları için kentlere akmalarını devam ettirmektedir. 2013 verilerine göre Türkiye’de nüfusun %18’i kırsal bölgelerde yaşamakta, tarımla uğraşan nüfusun iktisaden faal toplam nüfus içindeki payı ise yaklaşık %5’dir. Geleneksel köylü yaşam biçimleri ve bilgeliği giderek yok olmaktadır.
4- Ormanlar: Yangınlar, yapılaşma, turizm, yeni tarım alanlarının açılması ve endüstrinin kereste ihtiyacı nedeniyle ormanların alanı ve kalitesi hızla azalmaktadır. Tüm dünya ormanlarının üçte ikisi yok edilmiştir Barındırdıkları biyoçeşitlilik ve doğal yaşam yok olmaktadır. Ormanların yok edilmesi, suyun tutulmasına ve toprağın esas canlılığını sağlayan yüzeysel topraklarda kayba yol açmaktadır.
Dünya Köy ve Kent Nüfusu,1950-2010,
2015 için tahmin
Şekil 2 Dünya nüfusun köy/kent oranı.
5- Okyanuslar ve Denizler: Aşırı avlanma sonucu balık yataklarının yüzde 70’i3 tükenmiş durumdadır. Kalan yataklarda sürdürülebilir balıkçılık yapmak mümkün değildir. Endüstriyel tarımdan kaynaklanan erozyon sonucu taşınan toprağın verimli üst tabakaları, gübre ve kimyasal artıklar okyanusların tabanını örtmekte ve denizlerde ölü alanlar oluşturmaktadır. Hidroelektrik santrallar gibi uygulamalarla karalardan denizlere mineral ve besin maddelerinin taşınması engellenerek deniz yaşamının fakirleşmesine neden olmaktadır.
6- Hayvanlar: Endüstriyel tarım uygulamalarına paralel şekilde yapılan endüstriyel hayvancılık, hayvanları et süt makinelerine dönüştürmüştür durumdadır. Hem hayvan sağlığı hem de insan sağlığı her yönden tehdit altındadır. Örneğin deli dana hastalığı gibi sonuçlar